Evlerde eşyaya sinen
seslerimiz vardır
annemiz onlarla avunur
odamıza girdiği zaman
Borç aldığımız bakkal
gazeteme adımı yazmaz artık
ekmeğimi saklamaz dolabın dibine
ama arada bir içini çeker
bana benzer biri geçince sokaktan
Babam adımla çağırır
bahçedeki japon gülünü
fideler küpe çiçekleri susar
şiirlerimi dinletir banttan
öldüğüme inanmayan
okul arkadaşıma
Film karelerinde güler dururum
arada bir özlemden çatlayınca
ağabeyimin yüreği
hiçbir şey yakamaz beni
onun fotoğrafıma kondurduğu
öpücük kadar
Evlerde boşlukta gezinen
bir rengimiz vardır
kardeşim onunla boyar
ev ödevlerini
karanlık resimler çizer
giysilerime baktığı zaman
kitapların yerini değiştirir
Evlerde düşünüp duran
gölgelerimiz vardır
onlarla avunur
kapılar pencereler
sinemaya gittiğinde evdekiler