Seviyorsun. Neye göre? Ölçün ve nedenin ne?
Neden O’nu değil de beni? Paylaşmak mı talan mı;
herkes bir başkasında ‘kendini’ mi seviyor biraz?
Sorular ve kuşkular arasında geçip gidiyor Hayat.
“Seni kendime istiyorum! Seni kendime ayırdım!”
Aşk’ın ve sevişmenin bu mu -yoksa- anlamı?
Sonunda her şeyin gelip dayandığı
hormonal bir salgı mı? Ve geçip gidiyor Hayat.
Birer soru işareti olarak yaşadık ve gidiyoruz
kendimiz, birbirimiz ve birçok şey için;
yazısız bir taş istiyorum, sen de isteyebilirsin
bütün acılarımız, yağmalanmalarımız için.
Kesinlikle bir ozan’ım ben. Kesinlikle bir AŞK’sın;
kimler için, hangi zamanlar için olursa olsun-
Sen önsözünü yazarken, sonsözümü yazıyorum ben;
Hayat nasılsa ‘aramızı’ dolduracak!